21. Yüzyılda Afrika-Avrupa Birliği İlişkileri: İki Birlik, Tek Vizyon
Abstract
Afrika kıtasındaki ülkelerin çoğu az gelişmiş, geri kalmış, yoksul, gelişmekte olan ve Üçüncü Dünya ülkeleri gibi kavramlarla ifade edilen “Güney” ülkeleri arasında yer almaktadır. Afrika, sömürgeci güçlerle eşit olmayan ilişkilerini yoğunlukla 1950-1960 döneminde sürdürdüğü bağımsızlık mücadeleleri ile sonlandırmasına rağmen, 21. yüzyılın başına kadar geçen süre içerisinde silahlı çatışmaların önlenmesi, istikrarın tesis edilmesi, kıta düzeyinde entegrasyonun güçlendirilmesi ve sürdürülebilir kalkınmanın sağlanmasında yeterince başarılı olamadı. Afrikalı liderler, bu durumu değiştirmek ve kıtanın marjinalleşmesini önlemek amacıyla, aralarında eski sömürgeci güçlerin de yer aldığı Avrupa Birliği ile ilişkilerini derinleştirmekte ve genişletmektedirler. Afrika Birliği ile Avrupa Birliği arasında “iki birlik, tek vizyon” anlayışıyla kıta-kıta bağlamında geliştirilen bu ilişki türü, Kuzey-Güney perspektifinin yeniden analiz edilmesine olanak sağlayan bir örnek sunmaktadır. Most of the countries in African continent, which are defined as underdeveloped, poor, developing, the Third World, take place among “South” countries. Although continent, with independent struggles, put an end to unequal relations with colonist powers mainly in the period of 1950-1960, it did not succeed enough on the fields of preventing of armed conflicts, establishing of stability, strengthening of integration on the continental level within the period up until the beginning of 21st century. In order to change this situation and preclude marginalization of the continent, African leaders enhance and deepen relations with European Union, despite the fact that there are former colonialists among her members. This type of relation between African Union and European Union, which has been started in the context of continent to continent with the approach of “two unions, one vision”, provides an example to analyze North-South perspective anew.